15 Mart 2016 Salı

Kavramsal Değişimin Sağlanabilmesinde Önemli Aşamalar

Kavramsal değişim öğrencilerin kavramları anlamlandırma şekillerine göre meydana gelmektedir (Duit & Treagust, 2003). Öğrencilerin kavramları anlamlandırıp anlamlandıramadıkları; “kavram haritaları”, “tahmin- gözlem- açıklama”, “olaylar hakkında mülakat”, “kavramlar hakkında mülakat”, “çizimler”, “kelime ilişkilendirme”, “teşhis edici testler” gibi çeşitli anlamayı ölçme ve değerlendirme yöntemleriyle tespit edilebilmektedir (White & Gunstone, 1992; Ayas, Karamustafaoğlu, Cerrah & Karamustafaoğlu, 2001; Bak, Şahin & Ayas, 2006). Kavramsal değişim öğrencilerin ön kavramlarından sonraki öğrenme şekillerini nitelendirmektedir (Duit & Treagust, 2003).
Posner ve Strike (1992) kavramsal değişimin sağlanabilmesi için dört kriter belirlemişlerdir:
1. Memnuniyetsizlik (Dissatisfaction): Öğrenciler kendi kavramlarının farkında olmalıdırlar. Kavramlarının ihtiyaçlarını karşılayamadığını hissetmelidirler. Bu aşamada öğrencilerin kavramsal değişim sürecine katılmaya hazır hale gelmesi için; öğrenciler var olan kavramlarıyla yeni kavramların arasındaki memnuniyetsizliğin gerekçesinin farkında olması, öğrencilerin var olan kavramlarıyla yeni kavramlar arasında uzlaşma sağlanması gerektiğine inanması, öğrencinin yeni kavramlarla var olan kavramların arasındaki tutarsızlığı gidermek için çaba göstermesi önemli olmaktadır.
 Memnuniyetsizliğin gerçekleşmesiyle gerçekleşebilecek durumlar;
a. Yeni kavramlar reddedilebilir.
b. Yeni kavram var olan kavramlarla ilişkilendirilemediğinde ilgisizlik olabilir.
c. Yeni kavram var olan kavramla ilişkilendirilmeden olduğu gibi kabul edilebilir.
d. Yeni kavram var olan kavramlara benzetilmeye çalışılabilir.
2.  Anlaşılabilirlik (Intelligibility): Kavramlar öğrenciler için anlaşılabilir olmalıdır. Bilimsel kavramlar öğrencilerin anlayabilecekleri şekilde sunulmalıdır. Anlaşılabilirlik öğrencilerin var olan kavramlarının yeni ve doğru kavramlarla yer değiştirmesini sağlamak için önemlidir.
3. Akla Uygunluk (Plausibility): Kavramlar öğrenciler için akla uygun olmalıdır. Öğrenciler bilimsel kavramları kabul ederken kendi kavramlarını reddetme gerekçelerini anlayabilmelidirler. Yeni bilimsel doğru kavramların akla uygun olması için aşağıdaki kriterlerden faydalanılabilir:
a. Yeni kavram öğrencilerin var olan bilgisiyle uyum içinde olmalıdır.
b. Yeni kavram öğrencilerin ön deneyimleriyle uyumlu olarak sunulmalıdır.
c. Yeni kavram öğrencilerin karşılaştıkları problemleri çözebilme kapasitesine sahip olmalıdır.
d. Yeni kavram başka bilgilerle de uyum içinde sunulmalıdır.
4. Verimlilik (Fruitfulness): Öğrenciler kendi kavramlarına yönelik sunulan bilimsel kavramları deneme ihtiyaçları duyduklarında denemeler olumlu sonuç vermelidir (Canpolat & Pınarbaşı, 2002; akt. Talib, Matthews & Secombe, 2005).
Thorley (1990), araştırmasında kavramsal değişimin sağlanmasında, kavramların sadece anlaşılabilirlik özelliğine sahip olmasının öğrencilerde düşük düzeyde kavramsal değişimin gerçekleşmesine neden olacağını, kavramların anlaşılabilirlik özelliği yanında akla uygunluk ve verimlilik özelliklerine de sahip olmasının öğrencilerde yüksek düzeyde kavramsal değişimin gerçekleşmesini sağlayacağını vurgulamıştır.
Biemans ve Simons (1995) ise kavramsal değişimin sağlanabilmesi için öğrencilerden beklenilen davranışları;
  1. Öğrencilerin ön kavramların farkında olmaları sağlanmalıdır.
  2. Öğrenciler ön kavramlarıyla yeni bilgiyi karşılaştırmak için hazır hale gelmelidirler.
  3. Öğrenciler yeni kavramı oluşturmak için odaklanmalı ve uyarılmalıdırlar.
  4. Problem durumlarında yeni kavramları uyarlayabilmelidirler.
  5. Öğrenciler yeni kavramı değerlendirebilmelidirler.
şeklinde belirtmişlerdir.

Yukarıdaki metin Şahin'in (2010) doktora tezinden aynen alınmıştır.
Şahin, Ç. (2010). İlköğretim 8. Sınıf “Kuvvet Ve Hareket” Ünitesinde “Zenginleştirilmiş 5e Öğretim Modeli”ne Göre Rehber Materyaller Tasarlanması, Uygulanması Ve Değerlendirilmesi, Doktora Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Trabzon. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder